ÇİÇEKLER DESTANI
Yeryüzünde bin bir çiçek var amma
Güldür cümlesinin sultanı güzel
Hepsi de hoştur sakın horlama
Her birinin ayrı bir yanı güzel
Kiminin alvele canlı renkleri
Kimi kokusuyla verir zevkleri
Ruha neşe katar güzellikleri
Neler halkeylemiş Kuran’ı güzel
Say menekşe, nergis, zambak, alpgülü
Buhur Meryem ve saran sümbülü
Lale Türk tarihi ile övgülü
Türkiye bunların vatanı güzel
Sünbülteber burcu burcu sütbeyaz
Arpa çiçeği de açar kış ve yaz
Yıldız çiçeğini sevmeyen olmaz
Yumru köklülerin başkanı güzel
Morsalkım, yasemin, gelin duvağı
Bunlar süsler parmaklığı çardağı
Çarkıfelek saat gibi bayağı
Mavi, sarı, beyaz açanı güzel
Yörük kızı, hatmi dantel, filbahri
Birer çalı ama çekilir kahrı
İnci çalısının isminde sihri
Kartopunun herkes hayranı güzel
Salon çiçeğidir en nazik çiçek
Fakat muteberdir bu da bir gerçek
Gölgeli yer ister güneş sevmez pek
Çeşitli renklerin dükkanı güzel
Adına uygundur altın çanağı
Önce çiçek açar sonra yaprağı
Bir kış ziynettir gelin zambağı
Begonyanın seyri, seyri güzel
Pampala, papatya bezer kırları
Onlar haber verir evvel baharı
Karanfil yollanır dost yadigarı
Onunla aşkın ilahı güzel
Yaprağı güzelin ayrı havası
Sarı, kırmızı akşamsefası
Gönüller mest eder hoş rayihası
Gülistanın yeşil reyhanı güzel
Gönül çiçeklere hayran bunu bil
Letafet onlarla olunmuş sebil
Bağban mısın behey sen Âşık Halil
Söyledin bir çiçek destanı güzel
Durun Hele
Dünya için dövüşenler
Durun hele, durun hele
Nerde sizden öncekiler
Sorun hele, sorun hele
Düşmanlığı nidersiniz
Bir gün koyup gidersiniz
Niçin kavga edersiniz
Hakikati bile bile
Bakın karıncalara da
Hem dahi arılara da
Kardeş kardeş bir arada
Yaşayınız güle güle
Söz Söylemek
Konuşursan bir sohbette
Söz söyle oğul, söz söyle
Kısa kes, çok uzun etme
Öz söyle oğul, öz söyle
Sözün meclisi sıkmasın
Dinleyen senden bıkmasın
İçinden iğne çıkmasın
Süz söyle oğul, süz söyle
Acı kelam olmaz makbul
Kelimenin tatlısın bul
Söyle sözü usul usul
Uz söyle oğul, uz söyle
Halil söz bir aziz meta
Ehli ala, ehli sata
Çok sözde olur, çok hata
Az söyle oğul, az söyle
Halil KARABULUT